21. Yüzyılda Kadın

21. Yüzyılda Kadın

21. Yüzyılda Kadın

8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında Süleyman Demirel Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi(KASAUM) tarafından “21. Yüzyılda Kadın” temalı bir dizi etkinlik düzenlendi.

Prof. Dr. M. Lütfü Çakmakçı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinlikler, Akademik Oda Orkestrası’nca verilen müzik dinletisiyle başladı 

Dinletinin ardından etkinliğin açılış konuşmasını KASAUM Müdürü Doç. Dr. Ersin Uskun yaptı. 8 Mart’ın tüm dünyada, kadınların; eşitliğe, kalkınmaya dair, daha huzurlu yaşam özlemlerini dile getirdikleri, birlik ve beraberlik günü olarak kutlandığını belirterek konuşmasına başlayan Uskun, Dünya Kadınlar Günü süreci hakkında bilgi vererek “Türkiye'de ilk kez 1921 yılında, kutlanmaya başlanan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de, kadın sorunlarının gündeme getirilmesi, tartışılması ve bu sorunlara çözüm aranması için bir zemin sağlamaktadır. Kadınlar, annelik rolüyle yeni nesillere şekil veren ve toplumu ileri götüren sosyal dinamiğin temel kaynağı olmasına rağmen, ne yazık ki tüm dünyada olduğu gibi, ülkemizde de sağlık, sosyal güvence ve eğitim imkânlarından hak ettiği ölçüde faydalanamamakta; üretime yeterince katkıda bulunamamakta ve bu nedenle de toplumsal alanda hak ettiği konuma gelememektedir.” dedi.


 

Kadın sorununun yalnız kadınların değil erkeklerin de öncelikli kaygısı olması gerektiğini söyleyen Uskun, “Kadın sorunlarını diğer toplumsal ve insani sorunlardan ayrı tutamayız. Kadınların üretime ve yönetime katılma imkânına kavuştukları ülkelerde, toplumsal gelişme çabalarında etkin ve çok önemli roller üstlendiğine tanık oluyoruz. Güçlü bir toplumda yaşamanın ve daha aydınlık bir geleceğe ulaşmanın yegane koşulu, kadının toplumsal hayatta var olmasının sağlanmasıdır. Kadını annelik, eşlik, eğitmenlik gibi rollerinin ötesinde, duyguları, düşünceleri, ümitleri ve hayalleri olan bir birey olarak görmek zorundayız. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır düşüncesi ile değil, her başarı ancak kadın ve erkeğin ortak üretiminden, çalışmasından birbirlerine verdikleri destekten doğar anlayışıyla ilerlemeye ihtiyacımız var.”diyen Uskun konuşmasını “Kadınlarımızın sorunlarını değil, başarılarını konuşacağımız 8 Mart’larda buluşmak ümidiyle…”diye tamamladı.

Daha sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Isparta İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan, 2000’li yılları küresel yapılanmaların hızlandığı yıllar olarak tanımladı.Gürkan, kadınların toplumdaki yerlerine değinerek “Geleneklerimize baktığınızda bizim toplumumuzda kadınlarımız ezilmemiş tam aksine derin saygı görmüştür. Kadınlar, sosyal varlık ve birey kimliklerinin yanı sıra evde çalışan melek hürriyetine de sahiptir.”dedi.


 

Dünya genelinde kadınların şiddete uğrama oranları hakkında bilgi vererek konuşmasına devam eden Gürkan şunları kaydetti: “Biz Isparta İl Emniyet Müdürlüğü olarak kadına yönelik her türlü şiddete karşı toplumsal farkındalık oluşturmak amacıyla çalışmalarımız sürdürüyoruz. Bu kapsamda başlattığımız Gülen Yüzler Projesi , kurum ve kuruluşlar arası işbirliği yapılması, farkındalık yaratma ve zihniyet dönüşümünün sağlanması çalışmaları, kadının güçlendirilmesi, koruyucu hizmet sunumu, şiddet gören kadına ve failine yönelik tedavi ve iyileştirme hizmetlerinin verilmesi, hukuki yardım sağlanması vb. çalışmaları kapsayan ve Türkiye’de ilk kez Isparta’da uygulanan bir projedir.”

Konuşmasına kadın hakları, insan hakları böyle bir güne sıkıştırılmamalı her an deveran etmeli diyerek başlayan Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Hasan İbicioğlu ise “Kadın sorunlarının bir pragmatik sorun olduğu yadsınamaz. Bu tür parçalı yaklaşımlar, konuyu tepkisel bir şekilde almak, batının modernist uygulamaları sonucu ortaya çıkıyor. Kadınlar, hepimizin hayatında çok önemli yere sahip. Her şeyden önce bir evladı anne yetiştiriyor. Bir insanın kişiliğinin alt yapısı on yaşına kadar şekilleniyor. Kişilik gelişiminin %30’u doğuştan, %70’i sonradan elde ediliyor. Bu durumda kişilik gelişiminde en aktif rol annelerindir.”dedi.


 

Bir vicdan medeniyeti oluşturulması gerektiğini vurgulayan İbicioğlu, “İnsanların vicdanlarını, bakış açılarını çocukken gözden geçirmeliyiz. Çocuklarımızın, iyi insan olması konusunda hassasiyet göstermeliyiz. Meseleyi bütüncül olarak ele almalı, yaşam paradigmalarımızı yeniden sorgulamalıyız. Unutmayalım ki kadın hakkı her şeyden önce insan hakkıdır. Toplumda kadın ve erkek her zaman birbirini tamamlar. ” şeklinde konuştu.


 

Son dakikalarında Isparta Valisi Memduh Oğuz’un da katıldığı etkinlik, katılımcılara plaket ve hediye sunulmasıyla sona erdi.


 

 

 

Yayın Tarihi: 08/03/2012
Okunma Sayısı: 3467